06 Ocak 2023

Özellikle son yıllarda yaşanan sıcaklık artışları ve iklim değişikliklerinin meydana gelmesi bu alana ilişkin daha fazla araştırma yapılmasını ve bunun sonucu olarak tüm dünyada iklim değişikliklerinin olası olumsuz etkilerini önleme yönünde farkındalığın artmasını sağlamıştır. Söz konusu farkındalık bireyler nezdinde sağlanmaya çalışıldığı gibi uluslararası örgütler ve ülkeler de uluslararası çapta düzenlemeler ile iklim krizinin önüne geçmeyi ve üzerinde yaşadığımız dünyayı korumayı amaçlamaktadır.

Bu doğrultuda, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında içlerinde Avrupa Birliği’nin de bulunduğu 194 ülkenin taraf olduğu Paris Anlaşması imzalanmış ve 2016 yılında yürürlüğe girmiştir.[1] Türkiye de gelişmekte olan bir ülke olarak anlaşmadan doğan yükümlülüklerinin ekonomik ve sosyal kalkınma hakkına zarar vermemesi kaydı ile anlaşmaya taraf olmuş ve anlaşma 11 Kasım 2021 tarihi itibarıyla Türkiye’de yürürlüğe girmiştir.[2]  Paris Anlaşması’nın öncelikli hedefleri küresel ortalama sıcaklık artışının 1,5 C0 ila 2,0 C0 düşürülmesi, ülkelerin iklim değişikliğinin yarattığı etkilere karşı birlikte birtakım stratejiler geliştirmesi ve sera gazı salınımının azaltılmasıdır.[3]

Paris Anlaşması’nın önemli aktörlerinden olan Avrupa Birliği de anlaşmanın hedeflerine ulaşabilmek amacıyla birlik içinde birtakım düzenlemelere gitmiş, bu kapsamda 11 Aralık 2019 tarihinde Avrupa Yeşil Mutabakatı (European Green Deal)’nı açıklamıştır. Bu mutabakat, temelde 2050 yılına kadar sera gazı emisyonunu sıfırlayarak Avrupa’nın ilk iklim-nötr kıta olmasını hedeflemektedir. Ancak mutabakat sadece çevresel ve iklimsel problemlerin çözülmesi yönünde aksiyon alınmasını değil, aynı zamanda bu problemleri sona erdirecek köklü çözüm arayışlarına girerek Avrupa Birliği’nde yaşayan vatandaşların ve gelecek nesillerin refah ve sağlığının geliştirilmesini öngörmektedir.  Bu sebeple, mutabakatın etki alanı oldukça geniş tutulmuş ve sadece iklim alanında değil, yenilenebilir enerji, tarım, gıda, sanayi, ulaşım, ekonomi ve finans alanlarında da düzenlemeler hedeflenmiştir. [4] Mutabakatta çevre ile ilgili duyarlı uygulama ve renovasyonların yalnızca Avrupa Birliği sınırları içerisinde değil, dünya çapında devreye alınmasının önemi de tanınmış olup buna yönelik önermeler de yer almaktadır.   

Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın kamuoyuna duyurulmasıyla birlik üyelerinin mutabakata uyumunun sağlanması amacı ile “Fit for 55” paketi adı altında henüz bağlayıcı nitelikte olmayan tekliflerin sunulmasının yanı sıra mutabakatın birliğe üye devletler açısından bağlayıcılığını artırmak ve yasal zeminini oluşturmak adına Avrupa Birliği Parlamentosu ve Konseyi tarafından hazırlanan Avrupa İklim Yasası[5] 29 Temmuz 2022 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Avrupa İklim Yasası, 2050 yılına kadar sera gazı salınımını sıfıra indirme ve sonrasında emisyonu negatif seviyelere düşürme amacını hukuken bağlayıcı kılmış ve ayrıca, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonunun 1990 yılına kıyasla %55 oranında azaltılması yönünde bir ara hedef öngörmüştür.

Atılan bu adımlara ek olarak Avrupa Komisyonu, karbon salınımını azaltmak adına 14 Temmuz 2021’de Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (“Carbon Border Adjustment Mechanism” veya “CBAM”) Teklifi’ni[6] sunmuş ve ilerleyen dönemlerde Avrupa Birliği Konseyi ve Avrupa Parlamentosu ile teklife yönelik çeşitli müzakereler yürütülerek teklifin içeriğinde birtakım değişikliklere gidilmiştir. 13 Aralık 2022 itibarıyla da taraflar arasında CBAM’a ilişkin geçici mahiyette bir anlaşmaya varılmıştır.[7] 

CBAM’ın henüz yürürlükte olmadığı mevcut sistemde, birlik içinde belirli sektörlerde faaliyet gösteren üreticilerin sera gazı salınımı Avrupa Birliği Emisyon Ticareti Programı (Emission Trading SchemeETS”) kapsamında kontrol altında tutulmaktadır. ETS altında her bir kirleticinin bir yıl içinde meydana getirebileceği karbon salınımı miktarı bir çeşit ruhsata bağlanmış olup söz konusu ruhsat belirli sektörlerdeki üreticilere bir miktara kadar ücretsiz olarak verilirken (free allowance), bu miktarı aşan üreticiler ETS piyasasında alım satımı yapılan bu ruhsatlardan salınım yaptıkları miktarda almakla yükümlüdürler.[8] Böylece, karbon salınımı miktarı artıkça üretim maliyetleri de artmakta, bu da üreticileri karbon salınım miktarını azaltma konusunda teşvik etmektedir.

CBAM’ın mevcut sisteme yapacağı önemli bir ilave ise bir nevi karbon salınımı vergisi getirmektir.  Bu sistemle, Avrupa Birliği içerisinde ETS kapsamında üretim maliyetine tabi olan mallar ile birlik dışından ithal edilen mallar karbon salınım miktarına göre maliyet bakımından eşitlenmesi hedeflenmektedir. Avrupa Birliği’ndeki üreticilerin ETS kapsamında üretim süreçlerinde ruhsat sınırlarının ötesindeki sera gazı salınımı için yapacakları ödemeler ve sera gazı salınımını azaltacak ya da ortadan kaldıracak şekilde üretim sistemlerine geçilmesi sebebi ile ilave maliyetlere katlanmaları söz konusu olacaktır.   CBAM ile bu şekilde ortaya çıkan maliyetleri azaltmak amacıyla, üretimi iklim ve karbon salınımı politikaları daha rahat ülkelere taşınarak haksız bir rekabet ortamının oluşmasının ve engellenmek istenen karbon kaçağının Avrupa Birliği’nden başka bölgelere taşınmasının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. 

CBAM’ın etaplar halinde uygulamaya geçileceği öngörülmüş olup, CBAM’a tabi üreticilerin söz konusu mekanizmaya alışmaları adına 1 Ekim 2023 itibarıyla pilot uygulama başlayacaktır. Avrupa Birliği Konseyi ve Avrupa Parlamentosu konuya ilişkin nihai anlaşmaya henüz varamadığı için 1 Ekim 2023 tarihinde başlayacak ve üç yıl süreceği öngörülen geçiş dönemine ilişkin belli konuları basın açıklaması ile kamuoyuna duyurulmuştur.[9] Basın açıklaması uyarınca ilk etapta bu uygulama sadece demir-çelik, çimento, gübre, alüminyum, elektrik ve hidrojen üretimi için geçerli olacak olup ilerleyen dönemlerde bu ürün gruplarının genişletileceği beklenmektedir.[10] Ayrıca, geçiş döneminde ihracatçılar sadece raporlamayla yükümlü olacak ve bu geçiş döneminde henüz bir vergi ödemesi yapılmayacak. Geçiş dönemi sonunda CBAM kademeli olarak yürürlüğe direrken ETS kapsamında belirli sektörlerdeki üreticilere karşılıksız verilen ruhsatlar (free allowance) da sona erecek. Böylece birlik içinde karbon salınımı miktarı azalırken birliğe ihraç edilecek mallarda da karbon salınımının düşmesi hedeflenmektedir.

CBAM’ın hayata geçirilmesi Avrupa Birliği’nde yer alan üreticileri etkilediği kadar bu üreticiler ile ticari ilişki içinde olan firmaları da etkileyecektir. CBAM’ın amaçlarından biri de Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerin de iklim hedeflerini güçlendirmek ve Avrupa Birliği’nin kendi içinde geliştirdiği ve yukarıda bahsedilen politikalarının sadece birlik içinde kalmamasını ve tüm dünyada bir iklim hareketi başlatmayı sağlamaktır.[11]  Yeşil Mutabakat ve CBAM gibi yeni nesil dünyada ekonomiyi de şekillendirecek düzenlemeler ve yönelimler Türkiye’de yer alıp ihracat yapan üreticilerin de faaliyetlerini etkileyecektir.  Gelişen süreçleri yakından takip etmek ve bu gelişmelerle olabildiğince paralel ölçüde planlamalar yaparak uygulamalar geliştirmek üreticilerin ihracat faaliyetlerine devam edebilmesi ya da bunları ticari açıdan tatmin edici şekilde sürdürebilmesi açısından oldukça önemlidir. 

-----

[1] Bkz., Birleşmiş Milletler https://www.un.org/en/climatechange/paris-agreement#:~:text=The%20Agreement%20is%20a%20legally,have%20joined%20the%20Paris%20Agreement. 

[2] Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı https://climatepromise.undp.org/what-we-do/where-we-work/turkiye#:~:text=In%202021%2C%20T%C3%BCrkiye%20ratified%20the,cities%2C%20sectors%2C%20and%20ecosystems.

[3] Birleşmiş Milletler https://cop23.unfccc.int/most-requested/key-aspects-of-the-paris-agreement

[4] Avrupa Komisyonu https://commission.europa.eu/strategy-and-policy/priorities-2019-2024/european-green-deal_en

[5] Regulation (EU) 2021/1119 of the European Parliament and of the Council of 30 June 2021 establishing the framework for achieving climate neutrality and amending Regulations (EC) No 401/2009 and (EU) 2018/1999 (‘European Climate Law’)

[6] 2021/02124 Proposal for a Regulation of the European Parliament and of the Council establishing a carbon border adjustment mechanism

[7] Bkz. Avrupa Parlamentosu https://www.europarl.europa.eu/news/en/press-room/20221212IPR64509/deal-reached-on-new-carbon-leakage-instrument-to-raise-global-climate-ambition

[8] Avrupa Komisyonu, https://ec.europa.eu/commission/presscorner/detail/en/qanda_21_3661

[9] Bkz. 7

[10] PwC https://www.pwc.nl/en/services/tax/managing-tax-and-energy-transition/fit-for-55/carbon-border-adjustment-mechanism.html

[11] Bkz. 7

CLIENT ALERT


For further information, please contact:


YAYLA ALTUFAN KONUKÇU
Attorneys at Law
+ 90 (212) 236 36 44
info@yaklaw.com
www.yaklaw.com

Levent Mah. Sülün Sok. N.23
34330, Beşiktaş/Istanbul

Bu yayın, hukuki gelişmelere ilişkin genel ve limitli bilgi içermektedir. Bu yayın, hukuki görüş ve yönlendirme içermemektedir ve bu şekilde yorumlanmamalı ve kullanılmamalıdır.