5.Yargı Paketi olarak da adlandırılan 7343 Sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (“Torba Kanun”) ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (“Kanun”), 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu, 2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu, 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu, 492 Sayılı Harçlar Kanunu, 657 Sayılı Devlet Memurları, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu ve 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu hükümlerinde değişiklikler yapılmış ve yeni hükümler eklenmiştir.
Torba Kanun, Kanun’da İcra Başkanlığı Kurumunun oluşturulmasına, Elektronik Açık Artırma hükümlerine, hacizli malların satışına ilişkin masraflarının tarife ile belirlenmesine, hacizli malların borçlular tarafından pazarlık usulü ile satılmasına, üçüncü kişilerin istihkak iddialarına, icranın geri bırakılmasına ve çocuk teslimine ilişkin önemli değişiklikler içermektedir. Yapılan bu değişiklikler ile icra dairelerindeki iş yoğunluğunun azaltılması ve teknolojik gelişmelerden de faydalanarak icra işlemlerin daha hızlı hale getirilmesi amaçlanmaktadır.
- İcra Mahkemelerinin İş Yükünü Azaltmak ve İcra Dairelerinin Denetimlerini Sıkılaştırmak Adına İcra Başkanlıkları Kurulacak ve İcra Başmüdürleri Görevlendirilecektir.
Değişiklikler ile icra dairelerindeki iş yoğunluğunun azaltılması amacıyla icra başmüdürlüğü ve icra başkanlığı kurumu görevlendirilmesi düzenlenmişti. Kanun’un 1. maddesinde yapılan değişiklik ve Kanun’a yeni eklenen 3/a maddesi ile iş yoğunluğunun veya icra dairesi sayısının fazla olduğu yerlerde Adalet Bakanlığı tarafından icra müdürünün yetkilerine haiz icra başmüdürü görevlendirilebilecek ve bir başkan ve yeterli sayıda başkan yardımcısından oluşan İcra daireleri başkanlığı kurulabilecektir. Başkanlıkta görev alacak başkan ve başkan yardımcıları hâkim ve savcılar arasından seçilecek olup başkanlıkta ayrıca icra dairesinde görev alan personeller de görevlendirilecektir. İcra daireleri başkanlığı icra dairelerinin gözetim ve denetimi ile idari işlerine bakma ile görevlendirilmiştir. Kanunun 4. maddesinde yapılan değişiklik ile icra mahkemesine verilmiş olan bu görev, icra mahkemelerinin yoğunluğu düşünülerek, kurulacak olan icra daireleri başkanlıklarına verilecektir. Böylece icra dairesi başkanlığının kurulmadığı yerlerde icra dairelerini gözetim ve denetim ile idari işlerine bakılması görevine icra mahkemeleri tarafından devam edilecektir.
- Çocuk Teslimine İlişkin İlamların İcrası İcra Sisteminden Çıkarılmıştır.
Kanun’un 25 ila 25/b maddesinde düzenlenen çocuk teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilamların icrası prosedürü kaldırılmıştır. Çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasında ilişkin ilam veya tedbir kararları icra sisteminden çıkarılmıştır. İlgili düzenlemeler 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu eklenmiş olup bu işlemlerin Adalet Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerince, taraflara mali bir külfet yükletmeksizin yerine getirilmesi düzenlenmiştir.
- İcranın Geri Bırakılması Prosedüründe Yetkili Mahkeme Değiştirilmiş ve Teminatın Çözülmesine İlişkin Belirsizlikler Giderilmiştir.
İcranın geri bırakılması kararını verme yetkisi 36. madde de yapılan değişiklikler ile Bölge Adliye Mahkemeleri ve Yargıtay’dan alınarak takibin yapıldığı yer icra mahkemesine verilmiştir. Yapılan değişiklikler ile Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemeleri’nin iş yükünün hafifletilmesi ve icranın geri bırakılması kararının alımında yaşanan zaman kayıplarının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.
Ayrıca ile alacaklıya teminatın ödenmesine ilişkin koşulları düzenleyen hükümdeki belirsizlik giderilmiştir. Değişiklikler ile Bölge Adliye Mahkemesi’nin kesin olarak esastan ret kararı vermesi halinde teminatın alacaklıya ödeneceği ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin vermiş olduğu esastan reddine ilişkin kararına karşı temyiz yolunun açık olduğu hallerde icranın geriye bırakılması kararının etkisinin temyiz yoluna başvuru süresinin dolana kadar devam edeceği hüküm altına alınmıştır.
- Kıymet Takdirinde Haciz Yapan Memurların Yetkisi Sınırlandırılmıştır.
Kıymet takdirine ilişkin 87. madde de yapılan değişikliğe uyarınca artık herhangi bir sicile kaydı olan mallar hakkında haczi yapan memur tarafından kıymet takdiri yapılmayacaktır. Sicile kayıtlı malın kıymet takdiri sadece bilirkişi tarafından yapılabilecektir. Bu husus, sicile kayıtlı olmayan malların bilirkişi tarafından kıymet takdirinde bulunulamayacağı anlamına gelmemektedir. Eski hükümdeki bu husus korunmuş ve memur kendisi kıymet takdirinde bulunabileceği gibi bu işlemi bilirkişi aracılığı ile de yapabilecektir.
- Borçlu ile Birlikte Taşınır Malı Elinde Bulunduran Üçüncü Kişilerin İstihkak İddiaların Muhafaza Usulünde Değişikliğe Gidilmiştir.
Yapılan değişiklik ile birlikte istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişi eğer haczedilen malın yedieminliğini kabul ederse mal muhafaza altına alınamayacaktır. 97. maddeye göre istihkak iddiasına itiraz eden alacaklının itirazı kabul görür ve takibin devamına karar verildiği takdirde mal muhafaza altına alınabilecektir.
- Hacizli Malların Satışına İlişkin Usul ve Esaslarda Değişiklikler Yapılmıştır.
Değişiklikler ile hacizli malların satış talebi ile birlikte muhafaza altına alınacağı, muhafaza altına alınmayan malların satışının yapılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Taşınırlar için öngörülen 6 aylık satış isteme süresi bir yıla çıkarılarak taşınmazlar ile taşınır mallar için öngörülen satış prosedüründe farklılık kaldırılmıştır. Ayrıca yeni eklenen hüküm ile süresinde satışı istenen ancak satışı gerçekleştirilemeyen hacizli mallar için satış süresi satışı isteyen alacaklı açısından ilk bir yıllık sürenin sonundan başlamak üzere bir yıl süre ile uzayacaktır. Yeni düzenlemeler ile birlikte satış talebi ile birlikte kıymet takdiri ve satış giderlerinin tamamının peşin olarak yatırılması ile sicile kayıtlı motorlu kara araçları bakımından muhafaza, kıymet takdiri ve satış talebinin birlikte yapılması ve bunlara ilişkin giderlerin birlikte ve peşin olarak yatırılması zorunlu hale getirilmiştir. Giderlerin yetersiz kaldığının anlaşılması halinde eksik kısmın tamamlanması için satış talebinde bulunana 15 günlük kesin süre verilecek olup giderlerin süre sonunda tamamlanmaması veya talep ile birlikte yatırılmaması halinde satış talebi yapılmamış sayılacaktır. Ayrıca Adalet Bakanlığı tarafından satış işlemlerine ilişkin gider tarifesi hazırlanacak olup icra daireleri arasındaki gider avansı uygulamasındaki farklılıkların önüne geçilecektir.
Torba Kanun ile borçluların da satış isteyebilmesi ve hacizli malların borçlular tarafından pazarlık usulü ile satılabilmesi düzenlenmiştir. Hükme göre hacizli mal hakkında yapılan kıymet takdirin tebliğinden itibaren 7 gün içinde borçlu malın “rızaen” satışı için kendisine yetki verilmesini talep edebilecektir. Kıymet takdiri gerçekleştirilmeyen mallar hakkında borçlu da kıymet takdiri yapılmasını talep edebilecektir.
Kıymet takdirinin kesinleşmesinden sonra satış işlemleri duracak ve borçluya 15 günlük süre verilecektir. Rızaen satışta bedel, malın kıymet takdirinde belirlenen kıymetinin %90’ı ile mal ile güvence altına alınan ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından hangisi fazla ise bu miktardan az olamayacaktır.
15 günlük süre içinde borçlunun alıcı ile anlaşması ve bu süre içinde bedeli dosyaya ödemesi halinde satış onayı kararı verilmesi için dosya icra mahkemesine gönderilecektir. Mahkeme en geç 10 gün içinde talebin kabulüne veya reddine kesin olarak karar verecektir. Toplamda en fazla 25 gün sürecek olan bu süre zarfında alacaklı bakımından satış isteme süresi işlemeyecektir.
- İhalelerin Tamamı Elektronik Ortamda Yapılacaktır.
Kanun’a eklenen 111/B maddesi uyarınca ile artık hacizli malların satışı için fiziki ortamda artırma gerçekleşmeyecek olup artırmanın tamamı Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP)’ne entegre elektronik satış portalında yapılacaktır. Bu değişiklik ile uyum sağlamak adına Kanun’un 88. maddesinde yer alan malların satış mahalline getirilmesi zorunluluğu kaldırılmıştır.
Malın en yüksek teklif verene ihale edilmiş olacağı ve malın mülkiyetinin ihale bitiş saati itibariyle ihale alıcısına geçeceği yeni düzenlemeler ile açıkça belirtilmiştir. Bu düzenleme ile Yargıtay uygulaması ve Türk Medeni Kanunu’ndaki hüküm ile uyum sağlanmıştır. Ayrıca ihale alıcısının ihale bedelini süresinde ödememesi halinde teminatının iade edilmeyeceği ve öncelikle satış masraflarından düşülmek üzere hak sahiplerinde ödeneceği de hüküm altına alınmıştır.
- Kıymet Takdirine İtiraz ve İhalenin Feshi Davalarında Yetkisizlik Kararı
Kanun’da yapılan değişiklikler ile kıymet takdirine itiraz davası yetkisiz ve ihalenin feshi davası yetkisiz ve/veya görevsiz mahkemede açıldığı takdirde yetkisizlik ve/veya görevsizlik kararı verilmesi durumunda dosyanın talep aranmaksızın resen yetkili ve/veya görevli mahkemeye gönderilmesi düzenlenmiştir.
- İhalenin Feshi Sürecinde Değişiklikler Yapılmıştır.
134. maddenin 1. fıkrasına eklenen cümle ile ihale kesinleşinceye kadar geçecek sürede taşınmazın ne şekilde muhafaza ve idare edileceği hususundaki belirsizlikleri ortadan kaldırmak ve ihale alıcılarını menfaatleri korumak adına ihale alıcısının talebi halinde icra dairesi tarafından taşınmazın kirada olması durumunda kiracıdan kira bedelinin diğer hallerde (irtifak hakkı vb.) ise taşınmazı kullanan kişiye bilirkişi tarafından tespit edilecek aylık bedeli icra dairesine yatırmasını emredebilecektir.
Maddeye eklenen yeni 3. fıkra ile satışı isteyen alacaklı, borçlu, resmi sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerin ihalenin feshi talepleri için ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi tutulmuştur. Talebin reddedilmesi halinde ise bu harç iade edilmeyecektir. Yine yeni eklenen 4. fıkra ile yukarıda sayılan kişiler dışındaki kişilerin ihalenin feshi talebinde bulunması halinde alacaklıların muhtemel zararlarını karşılamak adına ihale bedelinin %5’i oranında teminat göstermeleri de zorunlu hale getirilmiştir.
- İhale ile Satılan Taşınmazlarda Tahliye Talep Etme Hakkına Taşınmazı İhale Alıcısından Satın Alan Üçüncü Kişilere de Verilmiştir.
Kanun’da yapılan değişiklikler ile ihale alıcısından taşınmazın tahliye gerçekleşmeden taşınmazı satın alanalar tahliye isteme hakkı getirilmiştir. İhale alıcısının tahliye talep etme hakkı bulunmasına rağmen taşınmazı ihale alıcısından satın alan 3. kişilerde bu yetkinin olmamasına ilişkin Kanun’daki eksiklik giderilmiştir.
Bu kanun teklifiyle beraber getirilen değişikliklere ilişkin gerekli ikincil mevzuat ve tarifelerin Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren en geç 6 ay içinde çıkarılacağı hüküm altına alınmıştır.
Elektronik ortamda satış usulünün, ilgili ikincil mevzuatın yayınlanması akabinde öncelikle Adalet Bakanlığı tarafından belirlenen il ve/veya ilçelerde uygulanacak bir yıllık pilot bölgelerde uygulanması akabinde ülke genelinde uygulanmaya başlayacaktır.
Yeni düzenlemelerin uygulamada yaşanan iş yoğunluğu ve zaman kayıplarını nasıl bir etkisi olacağı ikincil mevzuattın yürürlüğe girmesi ve uygulamaların başlaması akabinde daha da netlik kazanacaktır.